Haberler

Yıl 2024 2023 2022 2021 2020 2019 2018 2017 2016 2015 2014 2013 2012 2011 2010 2009 2008


5. Dünya Su Forumu 156 Ülkeden 25 Bin Üzerinde Katılımcı İle İstanbul'da Başladı

5. Dünya Su Forumu, İstanbul'da düzenlenen merasimle başladı. Forumda ilk olarak, İstanbul'un tanıtım filmi gösterildi. Daha sonra da konuşmalara geçildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 5. Dünya Su Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ile Dünya Su Konseyi tarafından ortaklaşa bu yıl beşincisi düzenlenen foruma Marakeş, Lahey, Kyoto ve Meksika'nın ardından İstanbul'da ev sahipliği yapmaktan, uluslararası su camiasının saygın temsilcilerini Türkiye'de ağırlamaktan büyük sevinç duyduklarını söyledi.

5. Dünya Su Forumu Başladı

Dünya Su Forumu'na Türkiye'den ve yurt dışından iştirak eden devlet ve hükümet başkanlarını, bakanları, parlamenterleri, yerel yöneticileri, sivil toplum örgütlerini, iş çevrelerini, bilim ve akademi dünyası ile basın kuruluşlarının yetkililerini en içten duygularıyla selamladığını ifade eden Gül, ''İstanbul'daki bu mühim buluşmamıza gösterilen büyük ve yakın ilgi, bizleri fevkalade mutlu etmiştir'' diye konuştu.

Suyun hayatı idame ettirebilmek için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bu sebeple su konusuna özel bir önem verilmesi gerektiğinin de açık olduğunu kaydetti. Abdullah Gül, suyun, sürdürülebilir kalkınmanın en önemli itici güçlerinden biri olduğuna işaret ederek, su olmadan fakirlik, açlık ve hastalıklarla mücadele edilemeyeceğini dile getirdi. 7 milyara yakın insanın gıda güvenliğinin temini için tarımsal faaliyetlere yeterli miktarda su tahsis etmek durumunda bulunulduğunu ifade etti.

Gül, Türkiye gibi su zengini olmayan ülkelerin su kaynaklarını hakça, makul ve en iyi şekilde geliştirmek, yönetmek, kullanmak ve korumak zorunda olduklarını vurgulayarak, bununla beraber Türkiye'nin, su konusunda iş birliği yapılması gerekliliğinin bilincinde olduğunun altını çizdi.

Bu işbirliğine suyun faydalarının paylaşılmasıyla başlanabileceğini anlatan Gül, suyun milletleri ayrıştıran değil, yakınlaştıran bir iş birliği alanı haline gelmesine inandıklarını, bu itibarla bu yılki Dünya Su Forumu'nun ana temasının ''Farklılıkların suda yakınlaşması'' olarak belirlendiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Gül, uluslararası toplumun susuz bir geleceğin olamayacağını göz önünde bulundurarak gerekli politika değişikliğine gitmek zorunda olduğuna dikkati çekerek, mevcut sorunların ortadan kaldırılmasının en etkin yolunun devletlerin su yatırımlarına ağırlık vermelerinden, içme ve kullanma suyuna ilişkin altyapı çalışmalarının artırılmasından geçtiğini söyledi.

Gül, ''Suyu sınırsız bir kaynak olarak görmeye son vermeli, tüketimimizi bu değerli kaynağın sınırlı olduğu bilincine göre uyarlamalıyız'' dedi.

Abdullah Gül, 2000 yılındaki Birleşmiş Milletler Bin Yıl Bildirgesi ve 2002 senesindeki Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'nin uluslararası camianın bu konuyu küresel düzeyde ele alma iradesini yansıttığına işaret ederek, BM Genel Kurulu'nun konunun arz ettiği önemin bir göstergesi olarak 2005-2015 yılları arasındaki 10 yıllık dönemi uluslararası ''Hayat İçin Su Eylem Dönemi'' olarak ilan ettiğini hatırlattı.

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu

Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 5. Dünya Su Forumu'nun açılış merasiminde yaptığı konuşmada, suyun şehirler ve ülkeler arasında yol alırken, akıp geçtiği yerlerdeki kültürleri birbirine taşıdığını ve yakınlaştırdığını dile getirerek, bu noktadan yola çıkarak 5. Dünya Su Forumu'nun ana temasını 'Farklılıkların suda yakınlaşması' olarak belirlediklerini anlattı.

5. Dünya Su Forumu Başladı

Suyun birleştirici gücüne olan inançlarını ortaya koymak için ''Suda medeniyetlerin buluşması'' konusunun forumun bütün bölgesel toplantılarında ayrı bir başlık olarak ele alındığının kaydeden Eroğlu, bu temanın ''Medeniyetler İttifakı Projesi''nin temel ilkeleriyle de paralellik taşıdığını söyledi.

Bakan Eroğlu, Türkiye'nin Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) vasıtasıyla başta su olmak üzere 3 kıtada ihtiyaç duyulan her yerde büyük projeler yürüttüğünü aktararak, DSİ Genel Müdürlüğü ve TİKA'nın Afrika ülkeleri başta olmak üzere birçok bölgede insanların su ihtiyacını karşılamak için işbirliği yaptığını ve çeşitli içme suyu projelerini hayata geçirdiğini anlattı.

Eroğlu, suyu, istikrar ve kardeşlik için bir barış vesilesi olarak gördüklerini ifade ederek, ''Bu anlayışın bir gereği olarak Türkiye, suyun bütün dünyada istikrarın tesisine yardımcı olacak bir işbirliği vasıtası haline gelmesi için elinden gelen gayreti göstermiştir ve göstermeye de devam edecektir'' diye konuştu.

Her Katılımcı İçin Bir Fidan

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, vatandaşlarına sağlıklı su sağlamanın bütün devletlerin temel yükümlülükleri arasında yer aldığının altını çizerek, ''Bir dilim ekmek ve bir bardak suyla yapacağımız tasarruf, bütün Afrika'nın kurtuluşu olacaktır. Aşırı tüketim ve silahlanmaya yapılan harcamalardan kısacağımız kaynakları, dünyanın en değerli varlığı olan insanın sağlıklı yaşaması için harcamalıyız'' dedi.

''Su forumunun temel maksadı, suyun ticarileşmesi değil, bilakis bütün canlıların temiz, sağlıklı ve kaliteli suya erişmesini temin etmektir'' ifadesini dile getiren Eroğlu, foruma katılan bütün misafirlere bugünün hatırası olarak İstanbul'da 170 dekarlık alanda 29 bin 144 adet fidan dikildiğini ve bu foruma katılan herkesin ''İstanbul'da dikili bir ağacı'' bulunduğunu bildirdi.

Bakan Eroğlu, konuşmasının ardından uluslararası ve ulusal alanda verilen ''Başbakanlık Su Ödülü''nü kazananlara takdim etti.

5. Dünya Su Forumu Başladı

5. Dünya Su Forumu Genel Sekreteri Tabasaran

Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki açılış merasiminde konuşan 5. Dünya Su Forumu Genel Sekreteri Prof. Dr. Oktay Tabasaran, Fas, Hollanda, Japonya ve Meksika'nın ardından 5. Dünya Su Forumu'nun farklılıkların İstanbul'da yakınlaşması adına İstanbul'da gerçekleştirildiğini hatırlattı.

''Hedefimiz bu organizasyonun bir milat teşkil etmesi ve bundan böyle İstanbul öncesi ve sonrası olarak adlandırılmasıdır'' diyen Tabasaran, bundan önce forum kapsamında Çevre ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su işlerinin hem Türkiye'de, hem de çeşitli ülkelerde toplantılar düzenlediğini ifade etti.

Tabasaran, forumun temel gayelerinden birinin de, ''su kaynaklarının etkin kullanımı için acil önlemler alınması ve yerel çözümler üretilmesi olduğunu'' dile getirerek, suyun politik öneminin konuşulmasını ve taahhüdüne kavuşturulmasını istediklerini söyledi.

Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauchon

Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauchon da ''Bizler burada insanların nihayet doğayla uyumlu yaşamasını başarmak isteyen insanların sesini duyurmak için bulunuyoruz. Suya erişimin ve ulaşma yolunun uzun olduğunu bilincindeyiz. Bu yolda bir araya gelmemiz bizim erdemimizdir'' dedi.

Fauchon, dünyanın hızla ve bazen hoyratça geliştiğini ifade ederek, gıda ve enerji üretiminde çok önemli bir yere de sahip olan su kaynaklarının bundan mağdur olduğunu söyledi.

Devlet başkanlarının yanı sıra 140 bakanlık heyetinin de foruma katıldığına dikkati çeken Fouchon, forumda siyasilere uzun süreli talepler iletileceğini söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da 5. Dünya Su Forumu'nun yapıldığı kıtaların buluştuğu, medeniyetlerin beşiği ve 8 bin 500 yıllık geçmişinden bu güne kadar taşıdığı değerlerle gerçek bir hoşgörü ve barış şehri olan İstanbul'da, foruma katılan konukları ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Diğer Konuşmalar

BM Genel Sekreter Yardımcısı Sha Zukang, Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 5. Dünya Su Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, su ve sanitasyon konularının hayati olduğunu, özellikle milenyum hedeflerine ulaşabilmek için bu konuların çok önemli olduğunu söyledi.

Toplantıda BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon adına konuştuğunu belirten Zukang, ''Umuyoruz, burada bu diyalog ve alınacak stratejik eylem kararları su konusundaki ilerlememizi hızlandıracaktır'' dedi.

Zukang, iklim değişikliğinin etkilerinin su sektöründe görülmeye başladığını vurgulayarak, su ve iklim konusunda yapılacak çalışmalar ve görüşmelerin özellikle suya odaklanarak bir sonuca varabileceğine işaret etti.

İklim değişikliğinde, suyun yönetimi ve felaketlerin engellenmesi konusunda daha yoğun çabalar gerektiğini ifade etti.

Fas Başbakanı Abbas El Fassi de sorunların artmasının, özellikle suyla ilgili sorunların artmasının sürdürülebilir kalkınma üzerinde de etki yaptığına işaret ederek, ''Suya olan talep çok fazla, ama su kaynakları da kıt. Geçmişte suya olan talebin artışına şahit olduk ve bu talep artık 6'ya katlamış durumda. Çünkü nüfus arttı. Eğer bu hızla devam edecek olursak 2020'lerde 2030'larda belli bölgelerde su bulunamayacak'' dedi.

Milenyum kalkınma hedeflerine ulaşılmak isteniyorsa daha cesur, daha etkin, daha esnek önlemler almak gerektiğini dile getiren Fassi, hedefe ancak bu şekilde varılabileceğinin altını çizdi.

Fassi daha sonra, ''Kral İkinci Hasan Ödülü''ne layık görülen Dr. Abdullatif Yusul El Hamat'a ödülünü sundu.

Japonya Veliaht Prensi Naruhito Kotaishi de İstanbul'un doğu ve batı medeniyetlerinin beşiği olduğunu söyledi.

Acil su sorunlarının çözümlenebilmesi için uluslararası işbirliğine ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Kotaishi, ''Bugün artık su sorunu yalnızca uzmanlar tarafından değil, tüm ulusal ve uluslararası yöneticiler tarafından tartışılır hale gelmiştir'' diye konuştu.

Meksika Ulusal Su Komisyonu Direktörü Jose Luis Luege Tamargo da Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon'un mesajını okudu.

Mesajında, 3 yıl önce Dünya Su Forumu'nu düzenlediklerini hatırlatan Calderon, bunun kendilerine çok şey öğrettiğini ve forumun sonunda suya ayırdıkları bütçeyi 2 kat artırdıklarını kaydetti.

Calderon, 5. Dünya Su Forumu'nun, suyu etkili bir şekilde kullanmak konusunda olumlu sonuçlar ortaya çıkaracağını ifade etti.

Foruma, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğinde Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Hollanda Veliaht Prensi Willem Alexander, Monako Prensi II. Albert, Güney Kore Başbakanı Han Seung-Soo, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ve Japonya Veliaht Prensi Naruhito Kotaishi'nin de aralarında bulunduğu devlet ve hükümet başkanları iştirak etti.

Konuk Başkanlar Onuruna Yemek

Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 5. Dünya Su Forumu'na katılan Devlet ve Hükümet Başkanları onuruna Çırağan Sarayı'nda öğle yemeği verdi.

Bakan Eroğlu, yemekte yaptığı konuşmada İstanbul'un su medeniyetleri açısından önemli bir şehir olduğunu belirterek, konuklara dünyanın en önemli kemerleri, sarnıçları, sarayları ve çeşmeleri bulunan şehri gezmelerini tavsiye etti.

İstanbul'un dünyanın en modern içme suyu ve atık su arıtma tesislerine de sahip olduğunu kaydeden Eroğlu, bunların da gezilmesini önerdi.

Veysel Eroğlu, konuklara, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "sıcak selam ve saygılarının" yanı sıra, "işbirliğinin daha da geliştirilmesi ve suda daha çok yakınlaşılarak dünyadaki su problemini çözmek için büyük yatırımlar yapılmasını" içeren mesajını iletti.

5. Dünya Su Forumu'na katılan Devlet ve Hükümet Başkanları aile fotoğrafı çektirdi. Katılımcılar daha sonra zirve toplantısına geçtiler.

5. Dünya Su Forumu Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığında Çırağan Sarayı'nda yapılan zirveye, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Monako Prensi II. Albert, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Tuvalu Başbakanı Apisai Lelemia, Fas Başbakanı Abbas El Fassi, Kırgızistan Başbakanı İgor Çudinov, Güney Kore Başbakanı Han Seung-Soo, Hollanda Veliaht Prensi Willem Aleksander, Japonya Veliaht Prensi Naruhito Katoishi, Japonya Su Forumu Başkanı da olan eski Japonya Başbakanı Yoshiro Mori, BM Genel Sekreteri'nin Yardımcısı ve aynı zamanda Ekonomik ve Sosyal Konsey Başkanı Sha Zuhang, OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, UNESCO Genel Direktörü Koichiro Matsuura iştirak etti.

Toplantının açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yaptı.

Cumhurbaşkanı Gül, burada yaptığı konuşmada dünyadaki suyla ilgili en kapsamlı toplantı olan İstanbul'daki bu buluşmanın uzun süredir süren yoğun ve özverili çalışmaların neticesi olduğunu belirterek, bu derece önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan samimi bir şekilde sevinç duyduklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Böyle bir zirve düzenleyerek suyun sadece teknik bir konu olmadığını, insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren ve en üst düzeyde ele alınması gereken bir mesele olduğunu vurgulama imkanına sahip olacağız. Forumun bugünkü ve gelecek kuşakların suyla ilgili sorunlarının çözümüne ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunacak yeni ufuklar açacağı kanaatindeyim."

Önceki uluslararası buluşmaların tecrübe, birikim ve başarıları üzerine inşa edilen bu forumun, yenilikçi yaklaşımlarıyla dünya su kamuoyunun dinamik tartışma ve etkileşime girmesi ile yeni hedeflere ulaşmakta olduğunu söyleyen Gül, "Farklılıkların Suda Yakınlaşması" teması altında düzenlenen forumun getirdiği en önemli yeniliklerden birinin de devlet ve hükümet başkanları zirvesi olduğunu ve bu zirve sonunda bir çağrı metni kabul etmeyi öngördüklerini kaydetti.

5. Dünya Su Forumu kapsamında Çırağan Sarayında gerçekleştirilen Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde konuşan Talabani, Türkiye ile siyasi, ekonomik bütün alanlarda olduğu gibi su kaynaklarında da işbirliği yaptıklarını, bu konuda hem koordinasyon, hem işbirliği sağlamaya yönelik çeşitli düzeylerde toplantıların gerçekleştirildiğini belirtti.

Irak'ın Dicle ve Fırat nehirlerinden aldığı su miktarını artırdığı için Türkiye'ye teşekkür eden Celal Talabani, su konusunda yapılması gerekenlere ilişkin olarak, şunları sıraladı:

''Ortak su havzaları bulunan ülkeler arasında koordinasyon sağlanması, modern tekniklerin ve uygun programların kullanılması, rehabilitasyon çalışmaları yapılması ve gerekli su kaynaklarının sürekli şekilde temininin sağlanması, su kaynaklarının kirlenmesinin önlenmesi, su ile ilgili kuruluşların teknik bilgilerinin ve yeteneklerinin artırılması.''

Monako Prensi II. Albert ise suyun herkese müşterek şartlarını hatırlattığını ve tehditler karşısında tüm dünyada aynı zorlukların yaşandığını belirtti.

Yaşanan kuraklıklar, fırtınalar ve sellere işaret eden Prens Albert, ''Bu küre üzerinde çekilen sıkıntılarda su daima önemli rol oynuyor. Çevreyi bozdukça ne gibi facialar olabileceğini gösteriyor. Kıtlık olduğu ya da kötü mahsul alındığında, insanların yaşamında suyun rolünün ne kadar önemli olduğunu görüyoruz'' diye konuştu.

Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, su probleminin küresel bir sorun olduğunu belirterek, siyasi liderlerin bu konunun çözümünde kilit rol oynadığını kaydetti.

Dünya Su Forumları arasında ilk kez İstanbul'da politik bir mekanizmanın devreye sokulduğuna işaret eden Rahman, zirvenin su sorununun çözümünde köprü rolü oynayabileceğini ifade etti.

Tuvalu Başbakanı Apisai Lelemia da suyun insanların temel gereksinimi olduğunu belirterek, suyun öncelik sıralamasında en önde olması gerektiğini, ancak bu önceliği pek çok ülkenin gerekli seviyeye oturtmadığını söyledi.

Ülkesinde yer altı sularının tehdit altında kaldığını kaydeden Tuvalu Başbakanı, iklim değişikliğinin etkilerini kurak mevsimlerin uzaması ya da tayfunların sıklaşması olarak kendini daha çok göstermeye başladığını belirtti.

Su sorununu her ülkede farklı sorunlar yarattığına işaret eden Lelemia, bu çerçevede zirveden her bölgenin gereksinimlerine göre öneriler getirmesini beklediklerini kaydetti.

Tematik Oturum

5. Dünya Bu Forumu'nun ''Tematik Oturum'' adlı bölümünde, ''Dünya ölçeğinde yaşanan su sorunlarının çözümünün, suya ilişkin taleplerin birbiriyle rekabet içinde olması sebebiyle zor olduğu görüşü savunuldu.

Değişik ülkelerde su ve enerji alanında çalışmalar yapan 16 uzmanın katıldığı oturumda, su sorunları ve çözümler üzerine görüşler dile getirildi.

Su konusunda, küresel risk ve yönetimi konusunda temaların ele alındığı oturumda, bu forumda elde edilecek sonuçların dünya ölçeğinde, ''İstanbul Dünya Su Forumu Sonuçları'' olarak anılacağı ifade edildi.

Suya ilişkin sorunların sabitlenemediği, sürekli büyüdüğü belirtilen oturumda, açlık ve yoksulluk çeken insanların sayısının gelecek 3 yıl içinde katlanarak artacağı belirtildi.

Çevreye ilişkin yatırımların sürdürülebilirliğinin sağlanmasının önemli olduğuna dikkat çekilen oturumda, ''bu işin muhataplarının birlikte çalışmasının önemi'' vurgulandı.

Sorun yaşanan bölgelerde, ''kim ne kadar su alacak ve nasıl kullanacak'' sorularının cevaplarının önem kazandığı belirtilen oturumda, tarafların diyalog yoluyla ortak akıla ulaşmada zorlandığı ifade edildi.

Su konusunda tarafların birbiriyle ''dürüstçe'' konuşması gerekli olduğu dile getirilen oturumda, suya ilişkin sorunların çok yönlü bir şekilde ele alınması gerektiği vurgulandı.

Milyonlarca insanın birlikte yaşadığı bir kentte biyoçeşitliliğin ve suyun kalitesinin kontrol altına alınmasının zorluğuna değinilen oturumda, 5. Dünya Su Forumu'nun tüm dünyayı etkisi altına alan bir ekonomik krizin ortasında yapıldığı hatırlatıldı.

Ekonomik krizin su camiası için bir fırsata çevrilebileceğini ifade eden katılımcılar, ''suyun sadece ticari bir mal olmadığı'' görüşü dile getirildi.

Türkiye'de, suyun güvenliğinin kontrol altına alınmasına ilişkin başarılı uygulamalar bulunduğu belirtilen oturumda, Haliç'in temizlenmesine ilişkin çalışma buna örnek gösterildi.

Dünya'nın ekolojik çevresinin gelecek kuşaklar için korunması gerektiği belirtilen oturumda, insanlığın bir gün suyun tükeneceğine olan endişeyi sürekli taşıdığı hatırlatıldı.

Özellikle, büyük kentler için su güvenliğinin çok önemli olduğu belirtilen oturumda, ''Dünya ölçeğinde yaşanan su sorunlarının çözümünün, suya ilişkin taleplerin birbiriyle rekabet içinde olması nedeniyle zor olduğu'' görüşü savunuldu.

Suya ilişkin sorunların çözümü amacıyla interaktif diyalog sürecinin bir an önce başlaması gerektiği vurgulanan oturumda, su kaynaklarının sürdürülebilirliği konusunda yapılacak çalışmalara ilişkin ortak zemin oluşturulması görüşü benimsendi.

5. Dünya Su Forumu çerçevesindeki ''Su Bitiyor. Daha İyi Bir Yönetimle Kuraklıktan Nasıl Yeni Fırsatlar Elde Edilebilir?'' başlıklı oturumda; İspanya, Fransa, Şili ve ABD'de yaşanan kuraklık süreçleri ve kuraklıkla mücadelede uygulanan yönetim stratejileri paylaşıldı.

Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki oturumda, proaktif olarak hazırlanan kuraklık yönetim planlarının taşıdığı önem vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Gül'ün Basın Toplantısı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 5. Dünya Su Forumu çerçevesinde Çırağan Sarayı'nda düzenlediği basın toplantısında, forumun, uluslararası düzeyde en kapsamlı düzeyde toplantı olduğunu anımsatarak, böyle bir toplantıya evsahipliği yapmaktan kıvanç duyduklarını söyledi.

Toplantıya gösterilen yakın ilginin çok memnuniyet verici olduğunu belirten Gül, forumun uzun, kapsamlı ve özverili çalışmaların bir sonucu olduğunu bildirdi.

Gül, zirve sonunda tüm dünyaya bir çağrı yapıldığını da ifade ederek, bu çağrıda, suyla ilgili temel ilkeler, temel siyasal iradeler ve suyun geleceğiyle ilgili dünyanın dikkatini çekecek ve su yüzünden ortaya çıkacak büyük sorunların şimdiden bilinmesiyle ilgili bilinci artıracak ifadelerin yer aldığını kaydetti.

''5. Dünya Su Forumu'nun önümüzdeki yıllarda gerek dünya için, gerekse Türkiye için önemli bir dönüm noktası, farklılıklarımızı birleştiren ve buluşturan bir toplantı olarak hatırlanacağı kanaatindeyim'' diyen Gül, suyun, birçok yerde kavga ve sorunların kaynağı olabildiğini kaydetti.

Gül, bu sebeple, suyun yararlarının konuşulmasının da önemli olduğuna dikkati çekerek, ''Sudan dolayı kavga değil, sudan dolayı işbirliği ve ortak çalışma noktaları üzerinde durduk. Çünkü çatışmaların sonu gelmemektedir. Konuşarak, diyalogla ve işbirliğiyle su konusunda insanlığa nasıl daha yararlı olunur diye düşündük'' diye konuştu.

Gül, Türkiye'nin Kyoto Protokolü'nü onaylamış bir ülke olduğunu da hatırlatarak, bu çerçevede çevre bilincinin Türkiye'de giderek daha çok arttığını dile getirdi.

Gül, ''Artık herkes çevreci olmak zorundadır. Bu bir mecburiyettir, çocuklarımız için, torunlarımız için, Türkiye'nin, dünyanın geleceği için bir mecburiyettir. Onun için bu bilincin uyanması, bu bilincin bütün nesillere yayılması dünyanın geleceği açısından çok önemli bir olaydır'' diye konuştu.

5. Dünya Su Forumu Liderler Zirvesi Sonunda Yayımlanan Çağrı Metni

5. Dünya Su Forumu'na katılan liderler, suyun toplumların ve ülkelerin yaşamlarındaki önemine dikkat çekerek, dünyaya su kaynaklarının yönetimi konusunda acil önlemler alınması çağrısında bulundular.

Forum çerçevesinde düzenlenen liderler zirvesi sonunda yayımlanan çağrı metninde, suyun toplumların ve ülkelerin yaşamlarındaki önemine dikkat çekilerek, suyun insanları, kültürleri ve ekonomileri birbirine bağladığını, tüm ekonomik ve toplumsal kalkınma, gıda güvenliği, açlık ve yoksulluğun sona erdirilmesinin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulandı.

Milenyum kalkınma hedeflerine varılmasının önemine işaret edilen metinde, dünyanın hızlı nüfus artışı, göç, kontrolsüz ve sağlıksız kentleşme, ticari eğilimlerdeki değişiklikler ve iklim değişiklikleri gibi önemli küresel değişimlerle karşı karşıya bulunduğu ve tüm bunların su kaynakları üzerinde olumsuz etkileri olduğu hatırlatıldı.

Bütün bu olumsuz gelişmelerin suya erişimi ve suyun kalitesini ciddi biçimde tehdit ettiğinin belirtildiği metinde, son ekonomik ve mali küresel krizin de dikkate alınmasının zorunlu olduğu ve bu krizin sonuçlarının su kaynaklarının yönetimi ve hizmete verilmesi üzerindeki sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

Çağrı metninde suyun, seller, kasırgalar, kuraklık ve iklim değişikliği yoluyla yaşamlara zarar verebildiği ifade edilerek, su kaynaklarının uygun kapasite ve düzgün altyapı olmadan yönetilemeyeceğine işaret edildi.

Metinde ayrıca, hükümetlerin tüm düzeylerinde alınan kararların su üzerinde etkili olduğuna dikkat çekilerek, bu bağlantıya genelde az önem verildiği bildirildi. Bu nedenle yeni politikalar, uyum stratejileri ve kurumsal reformlara acil olarak ihtiyaç olduğu vurgulandı ve bu çerçevede uluslararası taahhütler, mali mekanizmalar, teknoloji ve yeni su yönetim stratejilerine daha çok önem verilmesi gerektiği kaydedildi.

Katılımcı ülkelerin ''dayanışma, güvenlik, uyum ve sınır aşan sular konusunda komşular arasında yararlı diyalog ve işbirliği'' konularında siyasal irade gösterecekleri belirtilerek, dünyanın suyun yararlarını paylaşarak daha çok refah ve artan bir istikrar kazanabileceği ifade edildi.

Metinde, bu çerçevede dünyaya şu çağrı yapıldı:

''Bunu başarabilmek için bütün ülkeleri, dünyanın su sorunlarına küresel bir çerçeve geliştirilmesi ve dayanışma, güvenlik ve uyumun sağlanmasına yardımcı olunması için ortak olarak çaba göstermeye çağırıyoruz.''

Çağrı metninin son paragrafında ise, 5. Dünya Su Forumu'na katılan devlet ve hükümet başkanları ile uluslararası örgüt temsilcilerinin, 21. yüzyılda daha sürdürülebilir ve su konusunda daha güvenilir bir dünya için İstanbul'da biraraya geldikleri belirtildi.

Zirve sonunda yayımlanan bu çağrı metninin, gerek G-8 ülkelerine, gerekse hala bir su konvansiyonu bulunmayan BM'ye gönderileceği de ifade edilerek, bu metnin daha kapsamlı uluslararası belgeler için bir temel oluşturacağı belirtildi.

16.03.2009


Haber Listesine / Geriye Dön