Bahar bunalımına dikkat

Baharla gelen aşırı neşe, para harcama isteği, abartılı giyinme, sürekli konuşma gibi davranışların, bu mevsimde en sık rastlanan ruhsal hastalık olan ''iki uçlu duygu-durum bozukluğu''nun göstergesi olabileceği bildirildi. Hürriyet, 18 Mart 2004

Adana Numune Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Sümer Öztanrıöver, mevsim dönümlerinde ortaya çıkan davranış değişikliklerinin hastalıkların habercisi olabildiğini ifade etti.

Ruh sağlığı açısından sorun yaşayan kişiler için, baharı ''riskli'' olarak tanımladıklarının altını çizen Öztanrıöver, şunları söyledi: ''Mevsim değişikliklerinde uykusuzluk, yorgunluk, isteksizlik, iştahsızlık gibi durumların ortaya çıkması normaldir. Bunlar günlük yaşantımızı etkilemeyecek düzeyde olduğu sürece sorun yok. Ancak, özellikle çalışma hayatımızı ve çevremizle ilişkilerimizi engelliyor ve bu olumsuz durum sürekli hale dönüşüyorsa mutlaka bir uzmana başvurulmalı. Çünkü çok sayıda depresyon türü mevsim değişiklikleri döneminde ortaya çıkar.''

Bahar aylarını sorunsuz atlatmak için, hafif gıdaların ve açık havada gerçekleştirilen etkinliklerin tercih edilmesini isteyen Öztanrıöver, ''Kendimize daha çok vakit ayırmak, uzun ve hafif tempolu yürüyüşler yapmak bahara uyum sağlamayı kolaylaştırır'' dedi.

''BAHAR BENİ ENERJİK YAPAR'' DİYE DÜŞÜNMEYİN

Bahar aylarında en sık rastlanan ruhsal sorunlardan birinin de, ''iki uçlu duygu-durum bozukluğu'' olduğunun altını çizen Öztanrıöver, aşırı neşe, para harcama eğilimi, abartılı giyinme, sürekli konuşma, cinsel isteklerde artış gibi davranış değişikliklerinin hastalığın habercisi olduğunu söyledi.

Öztanrıöver, bazı kişilerin bu belirtileri baharın etkisi olarak gördüğünü ve hastalık olarak algılamadığını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Bu hastalık ataklar şeklinde seyreder, mani denilen evrede, kişi abartılı davranışları ve neşesi ile dikkat çeker. Bu durum ya sürekli hale gelir ya da ardından depresyon evresini getirir. Hasta (bahar beni böyle neşeli ve enerjik yapar) diye düşünür ama bu davranışların mutlaka çok iyi gözlenmesi ve sürekli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.

Mani durumundaki hastayı bize yakınları getirir, kendi çoğunlukla sorunun farkında değildir. Depresyon durumunda ise hasta yaptıklarından utanmaya başlamıştır ve tedavi için kendisi başvurur. Her iki durumda da davranışlardaki değişimin erken fark edilmesi ve yardım için uzmana başvurulması tedavi sürecini hızlandırır.''