Meteoroloji ve Sağlık


Alerji mevsimine girdik www.hurriyet.com.tr 25 Nisan 2003

Polenler... Bazen çiçeklere dokunduğumuzda savrulan renkli bir toz bulutu gibi gördüğümüz; bazen gökyüzünde pamuklar gibi uçuşurken seyrettiğimiz; bazen de bir yağmurdan sonra bir kenarda toplaşan sarı bir toz kümesi olarak gözümüze çarpan çiçek tozları...

Burnumuz aktığında, hapşırdığımızda, gözlerimiz sulandığında, kızardığında, derimiz kabardığında, kaşındığında, Öksürdüğümüzde, nefesimiz tıkandığında, göğsümüz hırıldadığında suçladığımız şu çiçek tozları... Polenler!

POLEN NEDİR?

Polen ya da halk arasındaki ismiyle çiçek tozları, tohumlu bitkilerde erkek organların başcık kısımlarında bulunan erkek döl hücreleridir. Bitkilerin üremeleri için polenlerin aynı türden diğer bitkilere taşınmaları gerekir. Bu taşınma böceklerle veya rüzgárla olur.

Bazı bitkilerin kokulu, parlak ve nektarlı polenleri vardır. Arılar ve böcekler tarafından taşınan ve çapları ortalama olarak 100 mikron olan polenler alerji bakımından o kadar önemli değildir.

Alerjik hastalıklar bakımından asıl önemli olanlar, 20-60 mikron büyüklüğündeki, rüzgárın etkisiyle çok uzak mesafelere de taşınabilen polenlerdir. Bu boyutlardaki polenler, rüzgar, yağmur gibi meteorolojik faktörlerin etkisiyle birkaç mikronluk çok daha küçük taneciklere parçalanırlar.

Polenler, kapı ve pencerelerden, hatta pencerelerdeki tellerden geçerek evlerimizin içine kadar girebilirler, fakat oda içinde hiçbir zaman dış atmosfer havasındaki kadar çok polen bulunmaz.

HER POLENİN ZAMANI

Bitkilerin türlerine göre polen zamanları farklıdır. Mesela, hem yaprak döken hem iğne yapraklı ağaçlar ilkbaharda, otlar ve çiçeklerin çoğu haziran ve temmuz aylarında polen yayarlar. Geç açan ağaçlar ve yabani otlar ise yaz sonunda polen verirler. Ülkemizde, bölgelere göre farklılıklar olmakla beraber, atmosferde en çok bulunan dönem nisan-haziran aylarıdır. Sıcak iklimlerde, polen mevsimi 8-9 ay sürer.

Her polen alerji yapmaz. Polenlerin alerjik hastalıklara neden olma potansiyelleri farklıdır. Bunu belirleyen alerjenite, polenin boyutları, polenlerin havada kalma süreleri ve solunan havadaki polen miktarı gibi dört önemli faktör vardır.

Alerjenite, bir maddenin duyarlı kişilerde alerji oluşumunu uyarabilme özelliğidir. Polenlerin hastalık yapma potansiyelleri boyutları ile de yakından ilgilidir. Polenler astıma değil, daha çok alerjik nezleye neden olurlar, çünkü bunların çapı 20-60 mikron arasındadır ve bronşiollere ve alveollere kadar gelebilmeleri mümkün değildir.

ALERJİ NASIL OLUR

Alerjik hastalıklara neden olmada, solunan havadaki polen miktarı ve bunların havada kalma süreleri de çok önemlidir. Gösterişli ve renkli bitkilerin daha çok alerjiye neden oldukları sanılır. Mesela, gül nezlesi diye bilinen hastalığa gül polenleri değil, aynı mevsimde atmosfere salınan ağaç ve çayır polenleri yol açar.

Bazı polenler o kadar büyüktürler ki, havada çok kısa süre kalabilirler ve salındıktan hemen sonra toprağa düşerler. Bu yüzden de hastalık yapma özellikleri hiç yoktur.

Aynı aileden olan bitki türlerinin polenlerinin yapısı birbirlerine benzediği için, alerjik bir kişide aynı aileden pek çok bitkiye birden alerji saptanır. Buna çapraz reaksiyon denir. Mesela, huş ağacı polenlerine alerjisi olanların fındık ve kızılağaç polenlerine, elma ve fındığa da allerjik olmaları mümkündür.

RÜZGARLI HAVALAR

Atmosferdeki polen miktarları, hava şartları ile yakından ilgilidir. Sıcak, kuru ve rüzgárlı havalarda ve fırtınalı günlerde atmosferdeki polen sayısı çok fazladır. Rutubetli ve yağmurlu günlerde ise polenler su ile yere indikleri için havadaki miktarları çok azalır. Birçok hasta, yağmur yağdıktan sonra şikáyetlerinin bıçak gibi kesildiğini çok iyi bilir ve çok rahatsız olduğu zaman yağmur yağsın diye dua eder.

Bitkilerin çoğu, polenlerini gün doğumu ile sabah saat 8 arasında, bir kısmı öğle saatlerinde, bir kısmı ise öğleden sonra salarlar. Tatlı ilkbahar otu, günde iki kez polen yayan bir bitkidir. Yüksek binalarla çevrili sokaklarda, binaların yüzeyi statik elektrik nedeniyle polenleri çekerler. Buna karşılık, deniz kenarlarında çok az polen bulunur.

Birçok araştırma hava kirliliğinin polenlere duyarlılığı artırdığını göstermiştir. Özellikle de yoğun trafik olan bölgelerde yaşayan kişilerde polen duyarlılığı daha kolay oluşmaktadır. Elektron mikroskobu ile yapılan araştırmalarda, hava kirliliği olan yerlerde polenlerin egzoz ve dizel kurumları ile kirlenmiş olduğu gösterilmiştir.

Polenlerden korunma yolları

Soluduğumuz havada bulunan polenleri kontrol etmek elimizde olmadığı için, polenlerden korunmak çok kolay değildir. Öncelikle, hangi polenlere alerjik olduğunuzu bilmelisiniz.

Koç ve Boğa burcu daha çok alerjiye yakalanır

Polen mevsiminde doğan çocuklarda, yani koç ve boğa burcundan olanlarda, polen alerjilerinin daha sık görüldüğü bir çok araştırma ile belirlenmiştir. Çocuğunuzda polen alerjisi olmasını istemiyorsanız, doğum tarihinin bahar mevsimine rastlamamasını sağlamanız geriyor.


Listeye / Geriye Dön